Biz karı kocayız, bir şekilde çözeriz.
Onlar benim ailem, bir şekilde aramızda hallederiz.
O benim dostum muhakkak bir çözüm yolu buluruz.
Şu an enerjimiz düşük, kötü, mutsuz olabiliriz ama olsun bir şekilde buradan çıkarız, yeniden hayattan keyif alan hayatın hakkını vererek yaşayan kişiler oluruz.
Borçlarımız olabilir ama hepsini öderiz. Bu durumu çözeriz.
İşimde, yöneticilerimle sorunlar var ama bir şekilde herkese iyi gelecek olan bir anlaşma yolu buluruz.
Kazandığımız para yetmiyorsa daha çok kazanmanın, kendimi, yeteneklerimi, potansiyelimi, yaratıcılığımı daha verimli kullanmanın yolları vardır. Her şeyi hallederiz.
Bütün bu yazdıklarımı okurken ne hissettiniz?
Her insanın hayatında sorunlar olabilir. Bu sorunlar karşısında duruşun, olaylara nasıl baktığın, ne istediğin, bunun için ne yapmaya karar verdiğin senin bir gün sonranı, sonrasında ise geleceğini belirleyecek.
İKİ YOL VARDIR. ODAK NOKTAN NEYSE O YÖNE GİDERSİN.
1. YOL Sorunlarını kendinden üstün görürsün. Yaşamının merkezine onları alırsın. Onlarla uyur onlarla uyanırsın. Söylenirsin, şikayet edersin, kızarsın, kendine acır, pişmanlıklar duyar, suçlamalar içinde hayatın ne kadar acımasız ve kötü olduğundan bahseder durursun. Kadınlar, erkekler, patronlar, anneler, babalar, para diye diye öfken ve kızgınlığınla onlara öyle etiketler, öyle inançlar yapıştırırsın ki artık sorunların kendisi olmaya başlarsın. Artık hayatın ve bundan sonraki hikayelerin kişi ve olaylara yapıştırdığın o etiketlemeler ve inançlarının karşılığı olur. Çevren ve herkes için artık sen de, yaşam tarzında, çevrenle olan ilişki ve iletişim şeklinde bir sorun olmaya başlar.Tebrikler! Başardın artık sorun olan sensin. Konfetiler havada uçuşsun. Artık mutsuz bir bireysin.
Peki aslında gerçek anlamda kendine ne yapmışsın? Farkında mısın?
SEN KENDİNDEN ÜSTÜN GÖRDÜĞÜN O SORUNLARA ULAŞMAK İÇİN YAŞAMIŞSIN.GÜCÜNÜ ENERJİNİ BU SORUNLARA ODAKLAMIŞSIN VE O ALANDA SIKIŞMIŞSIN. İşte bu daha çok sorun demek.
Neyi kendinden üstün görürsen, yaşamının merkezine ne koyarsan, o seni yönetir. Lider olan o'dur. Onun gibi olmak istersin. O'na dönüşürsün.
Hayatında her şey yolunda gibi olup ya da sen öyle görüp, hayatında bir tane sorun olarak gördüğün bir durum varsa ve sen bu şekilde yaşıyorsan, davranış şekillerin anlattıklarım gibiyse yine söylediklerimin hepsi senin için de geçerlidir. Bir sorun ya da çok sorun, bu şartlarda bir şeyi değiştirmiyor.
Şimdi bu şekilde yaşayanlara sorular gelsin.
Gerçekten yaşamında sorunlarını çözmek istiyor musun?
Yoksa sen sorunların içine batarak kendini cezalandıranlardan mısın? Neden cezalandırılman gerektiğini düşünüyorsun? Neyi ispatlamaya çalışıyorsun? Kim olmak istiyorsun ya da kim gibi olmaya çalışıyorsun? Sorunların içinde ne kadar güçlü olduğunu mu yoksa ne kadar güçsüz olduğunu mu göstermeye çalışanlardansın. Belki bu yaşam tarzınla demek istediğin şudur.
' Herkesin sorunları var, herkes mutsuz, herkesin ilişkisi bozuk ' denilen bir toplumda sen de onlar gibi olarak, bakın bende sizlerdenim, aynıyız. Peki bu sorunların içinde boğulan, kaybolan kişilerin oluşturduğu toplum bilincinde olmak, sana kendini iyi hissettiriyor mu?
Neye ve nereye ait olmak istediğinin ne kadar farkındasın?
Yaşamınızın merkezine kimi, neyi koyduğunuzun, ne yaptığınızın, kime göre, ne için ,nasıl yaşadığınızın ve bütün bunların sonunda kendinize ne yaşattığınızın gerçekçi anlamda farkında olun. Kendinize ve hayatınıza uyanın.
2. YOL NEDİR?
Yaşamının merkezine kendisini alır. Tüm yaşam alanlarına eşit uzaklıkta bakar. Her alandan kendini besler. Seçendir. Liderdir. Durumları ,olayları yönetendir. Ne istediğini bilir. Hayat bir yolculuktur bunun farkındadır. Yaşadığı her şey sonuçta bir deneyimdir. Bunların içinde, vedalar, kayıplar, tutulması gereken yas dönemleri, üzüntüler, gidenler olacaktır ama bunlarla birlikte yeni gelenler, kutlamalar, eğlence,başarılar öyle ya da böyle bir şekilde hayatın içinde her şey yaşanacaktır. Bu yüzden hiç bir şeyi ret etmezler. Kabullenmemek için direnç göstermezler. Ne yaşamak istediğini seçerler. Gücünü enerjisini nereye odaklayacağını çok iyi bilirler. Kendini öğrenir bu süreçte. Her durum ve olayı gerektiği gibi yönetebilme becerisine sahip olur. Kim olduğunun, ne olduğunun, ne olmak ve nereye gitmek istediğinin, sana neyin iyi geldiğinin neyin iyi gelmediğinin farkındadır. Hayatın içinde, her aşamasında büyürsün ve gelişmeye devam edersin.
Bu yolu seçenler kendisiyle, hayatla barış içinde yaşamanın, işbirliği yapmanın yollarını ararlar. Çünkü bilir ki hayat ona düşman değil dosttur. O da kendinin en değerli dostu olmalıdır, düşmanı değil.
Bir anda mı olur bütün bunlar?Hayır. Adım adım ilerler bu yolda olan insanlar.
Kızdıkları bir şey yok mudur? Tabi ki vardır. Öfkelenmezler mi? Tabi ki öfkelenirler. Çünkü insan olmak bir yandan da tüm duyguları birlikte yaşayabilme ama en önemlisi bunları yönetebilme sanatıdır.
Kızar, öfkelenir, ne hissettiğini anlatır, duygusunu ona bunu hissettiren kişiye gösterir.Çözülmesi gereken bir durum varsa onu orada çözer. Konuyu kapatır. Bir sonraki an'a taşımaz. Normal hayatına devam eder. Bir durum yaşanmıştır, konu çözülmüştür ve sonlanmıştır. Yani başkalarına o öfkeyi, siniri, kızgınlığı adeta kusarcasına anlatarak, birilerinden çok haklısın sözünü duymak için, onların enerjisini, gücünü, neşesini çalmaz. Öfkesini ortalara saçmaz. Çünkü hedefi ilerlemek gelişmek büyümektir. Bu yolda olumsuz olan, onu yoran bir duygu, bir sorun ya da bir kişiyi yük olarak taşımaz.
İşte bu yüzden 2. yolu seçenler hayatlarındaki kişileri de özenle seçmeye çalışırlar. Kimsenin ona kötü hissettirmesine, kum torbası gibi davranmasına, enerjisini çalmasına izin vermezler. O anı ya yapıcı bir şekilde yönetir ya da bu deneyimler devam ettikçe yol arkadaşlığına son verecek kadar kararlı olur.
Bu yolda da sorunlar vardır. Bazen geçmişte yaptıkları seçimlerin, inançlarının ortaya çıkardığı sorunlar yolculuklarında karşılarına çıkar bazen de dışarıdan gelen sorunlar olabilir. Yönetme becerin arttıkça, odak noktan çözümler oldukça sorunlar sorun olmaktan çıkar hayatlarında.
Yazının başında söylediklerim çözüm odaklı yaklaşmak bu 2. yolu seçenlerin dünyasına aittir.
Kişi kendinin, hayatının, yaptığı her seçimin sorumluluğunu alır. Hiç bir şeyi kendinden üstün görmez. Basit düşünür. Yukarıdan bakar. Sorun varsa çözüm de içinde der.Çözeriz, hallederiz, başarırız, yaparız bilinciyle yoluna devam eder. Çözüm odaklı yapıcı yaklaşıp değişime kendini açar ve neyi farklı yapması gerektiğini araştırır. Dener, olmadı mı başka şekilde dener. Başka yollar bulur. Yeni yollar keşfeder. Hayatın verdiği mesajları görür yok saymaz.
Hayat bana ne anlatmaya çalışıyor?der.Ben neyi görmek istemiyorum? Neyi değiştirirsem çözüme ulaşırım? gibi yüzlerce soru sorarak olayların dışına çıkarak gözlemleme yapar. Arayışı kendinedir. Bir şeyi değiştirmesi gerekiyordur, bunu bilir..Belki kendindeki bilmediği hatta önemsemediği bir yeteneğini keşfedip kullanması gerekiyordur. Bazen sırf bunun için yaşanır başkalarının sorun olarak gördüğü olay ve durumlar. Belki bırakması gereken şeyler vardır. Bırakır. Cesaretlidir.
İşte böyledir 2. yolu seçenlerin yolculuğu. Bu ve bunlar gibi algısı, bakış açısı, yaşam şekli 'Heyy hayat seni de kendimi de çok seviyorum. Seninle geçinmeye gönlüm var. Hadi birlikte eğlenelim' diyebilecek kadar güçlüdür. İşbirliği bu yoldakiler için önemlidir.
Sonuç mu?
Tabi ki ODAK NOKTAN NE OLURSA SEN O OLURSUN.YOLUN O OLUR. O YOLDA İLERLERSİN.
Kendinle yaşamınla mutluluk ve keyif içinde şahane bir hayat hikayesi yaratabilirsin, her ne olursa olsun yaşadıklarına bile gülmeye başlayarak sorunlarına güç vermeyi kesebilirsin. Bu senin ilk adımın olabilir. Çözeriz,yaparız demeye başla. Hayatın enerjisini kendine kat, sende olanı hayatla birleştir. olumlu ve yapıcı olsun işbirliğin.
Bir şekilde değişimi başlatabilirsin.
Şimdi bütün bu okudukların sadece küçük örneklerdi. Sen istediğin gibi geliştirebilirsin yazılanları.
Bunları neden anlattım.
Çünkü bugün 1 Eylül, SONBAHAR MEVSİMİYLE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI.
Belki sen de hayatına bakıp bir şeyleri daha kararlı ve net gözlemleyip, ihtiyacın olan değişimi başlatarak kendine yeni bir alan açarsın. Bu okuduklarında sana hayattan gelen bir mesaj olsun. Bunu kendi özgür iraden ve isteğinle yapmak her şeyi kolaylaştıracak.
Şöyle bak kendine ve hayatına. Aynı şekilde devam ettiğim aslında artık beni yoran duygu, düşünce, bakış açısı ve davranış şeklim ne? İnatla neye devam ediyorum ve bu bana ne kazandırıyor? Ne kaybettiriyor? Kendimi bu hayat içinde nasıl hissediyorum? Yapmam gereken farklı olan şey ne?
İyi gelenleri, kendine iyi hissettirenleri, senin kendin olmanı sağlayan, enerjini yükselten her şeyi cebine koy ve çok daha büyük güzellikleri yaratarak üzerine ekleyerek devam et yoluna.
Diğer her şeyi de yolunda yük olarak taşımayı bırak. Bu kadar basit.
ASLINDA KENDİNLE VE HAYATLA GEÇİNMEYE GÖNLÜ OLANIN SORUNLARI ZATEN ÇÖZÜLMÜŞTÜR. SADECE YAPILMASI, ATILMASI GEREKEN KÜÇÜK FARKLI EYLEM ADIMLARI VARDIR.
Kendinizle ve hayatla dost olmak. Bunu düşün.
Eylül ayımız, yeni dönem, yeni başlangıçlar hepimize bolluk bereket şans ve güzellikler getirsin. Her zaman söylediğim gibi 'Yolumuz ışık, mayamız sevgi ve güven olsun. '
Hepinize kucak dolusu sevgiler.
Işık ve sevgiyle kalın.
Onlar benim ailem, bir şekilde aramızda hallederiz.
O benim dostum muhakkak bir çözüm yolu buluruz.
Şu an enerjimiz düşük, kötü, mutsuz olabiliriz ama olsun bir şekilde buradan çıkarız, yeniden hayattan keyif alan hayatın hakkını vererek yaşayan kişiler oluruz.
Borçlarımız olabilir ama hepsini öderiz. Bu durumu çözeriz.
İşimde, yöneticilerimle sorunlar var ama bir şekilde herkese iyi gelecek olan bir anlaşma yolu buluruz.
Kazandığımız para yetmiyorsa daha çok kazanmanın, kendimi, yeteneklerimi, potansiyelimi, yaratıcılığımı daha verimli kullanmanın yolları vardır. Her şeyi hallederiz.
Bütün bu yazdıklarımı okurken ne hissettiniz?
Her insanın hayatında sorunlar olabilir. Bu sorunlar karşısında duruşun, olaylara nasıl baktığın, ne istediğin, bunun için ne yapmaya karar verdiğin senin bir gün sonranı, sonrasında ise geleceğini belirleyecek.
İKİ YOL VARDIR. ODAK NOKTAN NEYSE O YÖNE GİDERSİN.
1. YOL Sorunlarını kendinden üstün görürsün. Yaşamının merkezine onları alırsın. Onlarla uyur onlarla uyanırsın. Söylenirsin, şikayet edersin, kızarsın, kendine acır, pişmanlıklar duyar, suçlamalar içinde hayatın ne kadar acımasız ve kötü olduğundan bahseder durursun. Kadınlar, erkekler, patronlar, anneler, babalar, para diye diye öfken ve kızgınlığınla onlara öyle etiketler, öyle inançlar yapıştırırsın ki artık sorunların kendisi olmaya başlarsın. Artık hayatın ve bundan sonraki hikayelerin kişi ve olaylara yapıştırdığın o etiketlemeler ve inançlarının karşılığı olur. Çevren ve herkes için artık sen de, yaşam tarzında, çevrenle olan ilişki ve iletişim şeklinde bir sorun olmaya başlar.Tebrikler! Başardın artık sorun olan sensin. Konfetiler havada uçuşsun. Artık mutsuz bir bireysin.
Peki aslında gerçek anlamda kendine ne yapmışsın? Farkında mısın?
SEN KENDİNDEN ÜSTÜN GÖRDÜĞÜN O SORUNLARA ULAŞMAK İÇİN YAŞAMIŞSIN.GÜCÜNÜ ENERJİNİ BU SORUNLARA ODAKLAMIŞSIN VE O ALANDA SIKIŞMIŞSIN. İşte bu daha çok sorun demek.
Neyi kendinden üstün görürsen, yaşamının merkezine ne koyarsan, o seni yönetir. Lider olan o'dur. Onun gibi olmak istersin. O'na dönüşürsün.
Hayatında her şey yolunda gibi olup ya da sen öyle görüp, hayatında bir tane sorun olarak gördüğün bir durum varsa ve sen bu şekilde yaşıyorsan, davranış şekillerin anlattıklarım gibiyse yine söylediklerimin hepsi senin için de geçerlidir. Bir sorun ya da çok sorun, bu şartlarda bir şeyi değiştirmiyor.
Şimdi bu şekilde yaşayanlara sorular gelsin.
Gerçekten yaşamında sorunlarını çözmek istiyor musun?
Yoksa sen sorunların içine batarak kendini cezalandıranlardan mısın? Neden cezalandırılman gerektiğini düşünüyorsun? Neyi ispatlamaya çalışıyorsun? Kim olmak istiyorsun ya da kim gibi olmaya çalışıyorsun? Sorunların içinde ne kadar güçlü olduğunu mu yoksa ne kadar güçsüz olduğunu mu göstermeye çalışanlardansın. Belki bu yaşam tarzınla demek istediğin şudur.
' Herkesin sorunları var, herkes mutsuz, herkesin ilişkisi bozuk ' denilen bir toplumda sen de onlar gibi olarak, bakın bende sizlerdenim, aynıyız. Peki bu sorunların içinde boğulan, kaybolan kişilerin oluşturduğu toplum bilincinde olmak, sana kendini iyi hissettiriyor mu?
Neye ve nereye ait olmak istediğinin ne kadar farkındasın?
Yaşamınızın merkezine kimi, neyi koyduğunuzun, ne yaptığınızın, kime göre, ne için ,nasıl yaşadığınızın ve bütün bunların sonunda kendinize ne yaşattığınızın gerçekçi anlamda farkında olun. Kendinize ve hayatınıza uyanın.
2. YOL NEDİR?
Yaşamının merkezine kendisini alır. Tüm yaşam alanlarına eşit uzaklıkta bakar. Her alandan kendini besler. Seçendir. Liderdir. Durumları ,olayları yönetendir. Ne istediğini bilir. Hayat bir yolculuktur bunun farkındadır. Yaşadığı her şey sonuçta bir deneyimdir. Bunların içinde, vedalar, kayıplar, tutulması gereken yas dönemleri, üzüntüler, gidenler olacaktır ama bunlarla birlikte yeni gelenler, kutlamalar, eğlence,başarılar öyle ya da böyle bir şekilde hayatın içinde her şey yaşanacaktır. Bu yüzden hiç bir şeyi ret etmezler. Kabullenmemek için direnç göstermezler. Ne yaşamak istediğini seçerler. Gücünü enerjisini nereye odaklayacağını çok iyi bilirler. Kendini öğrenir bu süreçte. Her durum ve olayı gerektiği gibi yönetebilme becerisine sahip olur. Kim olduğunun, ne olduğunun, ne olmak ve nereye gitmek istediğinin, sana neyin iyi geldiğinin neyin iyi gelmediğinin farkındadır. Hayatın içinde, her aşamasında büyürsün ve gelişmeye devam edersin.
Bu yolu seçenler kendisiyle, hayatla barış içinde yaşamanın, işbirliği yapmanın yollarını ararlar. Çünkü bilir ki hayat ona düşman değil dosttur. O da kendinin en değerli dostu olmalıdır, düşmanı değil.
Bir anda mı olur bütün bunlar?Hayır. Adım adım ilerler bu yolda olan insanlar.
Kızdıkları bir şey yok mudur? Tabi ki vardır. Öfkelenmezler mi? Tabi ki öfkelenirler. Çünkü insan olmak bir yandan da tüm duyguları birlikte yaşayabilme ama en önemlisi bunları yönetebilme sanatıdır.
Kızar, öfkelenir, ne hissettiğini anlatır, duygusunu ona bunu hissettiren kişiye gösterir.Çözülmesi gereken bir durum varsa onu orada çözer. Konuyu kapatır. Bir sonraki an'a taşımaz. Normal hayatına devam eder. Bir durum yaşanmıştır, konu çözülmüştür ve sonlanmıştır. Yani başkalarına o öfkeyi, siniri, kızgınlığı adeta kusarcasına anlatarak, birilerinden çok haklısın sözünü duymak için, onların enerjisini, gücünü, neşesini çalmaz. Öfkesini ortalara saçmaz. Çünkü hedefi ilerlemek gelişmek büyümektir. Bu yolda olumsuz olan, onu yoran bir duygu, bir sorun ya da bir kişiyi yük olarak taşımaz.
İşte bu yüzden 2. yolu seçenler hayatlarındaki kişileri de özenle seçmeye çalışırlar. Kimsenin ona kötü hissettirmesine, kum torbası gibi davranmasına, enerjisini çalmasına izin vermezler. O anı ya yapıcı bir şekilde yönetir ya da bu deneyimler devam ettikçe yol arkadaşlığına son verecek kadar kararlı olur.
Bu yolda da sorunlar vardır. Bazen geçmişte yaptıkları seçimlerin, inançlarının ortaya çıkardığı sorunlar yolculuklarında karşılarına çıkar bazen de dışarıdan gelen sorunlar olabilir. Yönetme becerin arttıkça, odak noktan çözümler oldukça sorunlar sorun olmaktan çıkar hayatlarında.
Yazının başında söylediklerim çözüm odaklı yaklaşmak bu 2. yolu seçenlerin dünyasına aittir.
Kişi kendinin, hayatının, yaptığı her seçimin sorumluluğunu alır. Hiç bir şeyi kendinden üstün görmez. Basit düşünür. Yukarıdan bakar. Sorun varsa çözüm de içinde der.Çözeriz, hallederiz, başarırız, yaparız bilinciyle yoluna devam eder. Çözüm odaklı yapıcı yaklaşıp değişime kendini açar ve neyi farklı yapması gerektiğini araştırır. Dener, olmadı mı başka şekilde dener. Başka yollar bulur. Yeni yollar keşfeder. Hayatın verdiği mesajları görür yok saymaz.
Hayat bana ne anlatmaya çalışıyor?der.Ben neyi görmek istemiyorum? Neyi değiştirirsem çözüme ulaşırım? gibi yüzlerce soru sorarak olayların dışına çıkarak gözlemleme yapar. Arayışı kendinedir. Bir şeyi değiştirmesi gerekiyordur, bunu bilir..Belki kendindeki bilmediği hatta önemsemediği bir yeteneğini keşfedip kullanması gerekiyordur. Bazen sırf bunun için yaşanır başkalarının sorun olarak gördüğü olay ve durumlar. Belki bırakması gereken şeyler vardır. Bırakır. Cesaretlidir.
İşte böyledir 2. yolu seçenlerin yolculuğu. Bu ve bunlar gibi algısı, bakış açısı, yaşam şekli 'Heyy hayat seni de kendimi de çok seviyorum. Seninle geçinmeye gönlüm var. Hadi birlikte eğlenelim' diyebilecek kadar güçlüdür. İşbirliği bu yoldakiler için önemlidir.
Sonuç mu?
Tabi ki ODAK NOKTAN NE OLURSA SEN O OLURSUN.YOLUN O OLUR. O YOLDA İLERLERSİN.
Kendinle yaşamınla mutluluk ve keyif içinde şahane bir hayat hikayesi yaratabilirsin, her ne olursa olsun yaşadıklarına bile gülmeye başlayarak sorunlarına güç vermeyi kesebilirsin. Bu senin ilk adımın olabilir. Çözeriz,yaparız demeye başla. Hayatın enerjisini kendine kat, sende olanı hayatla birleştir. olumlu ve yapıcı olsun işbirliğin.
Bir şekilde değişimi başlatabilirsin.
Şimdi bütün bu okudukların sadece küçük örneklerdi. Sen istediğin gibi geliştirebilirsin yazılanları.
Bunları neden anlattım.
Çünkü bugün 1 Eylül, SONBAHAR MEVSİMİYLE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI.
Belki sen de hayatına bakıp bir şeyleri daha kararlı ve net gözlemleyip, ihtiyacın olan değişimi başlatarak kendine yeni bir alan açarsın. Bu okuduklarında sana hayattan gelen bir mesaj olsun. Bunu kendi özgür iraden ve isteğinle yapmak her şeyi kolaylaştıracak.
Şöyle bak kendine ve hayatına. Aynı şekilde devam ettiğim aslında artık beni yoran duygu, düşünce, bakış açısı ve davranış şeklim ne? İnatla neye devam ediyorum ve bu bana ne kazandırıyor? Ne kaybettiriyor? Kendimi bu hayat içinde nasıl hissediyorum? Yapmam gereken farklı olan şey ne?
İyi gelenleri, kendine iyi hissettirenleri, senin kendin olmanı sağlayan, enerjini yükselten her şeyi cebine koy ve çok daha büyük güzellikleri yaratarak üzerine ekleyerek devam et yoluna.
Diğer her şeyi de yolunda yük olarak taşımayı bırak. Bu kadar basit.
ASLINDA KENDİNLE VE HAYATLA GEÇİNMEYE GÖNLÜ OLANIN SORUNLARI ZATEN ÇÖZÜLMÜŞTÜR. SADECE YAPILMASI, ATILMASI GEREKEN KÜÇÜK FARKLI EYLEM ADIMLARI VARDIR.
Kendinizle ve hayatla dost olmak. Bunu düşün.
Eylül ayımız, yeni dönem, yeni başlangıçlar hepimize bolluk bereket şans ve güzellikler getirsin. Her zaman söylediğim gibi 'Yolumuz ışık, mayamız sevgi ve güven olsun. '
Hepinize kucak dolusu sevgiler.
Işık ve sevgiyle kalın.