Azerbaycan Milletvekili Musa Guliyev ile röportajı okurların dikkatine sunuyoruz:
-Sayın Milletvekili, Prag görüşmesinden sonra Ermenistan'ın Azerbaycan sınırlarını tanıdığına dair söylentiler Alma-Ata bildirisine mi dayanıyor?
- Azerbaycan lideri İlham Aliyev Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne katılmak üzere geldiği Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag'da Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile biraraya geldi. Prag'da yapılan dörtlü görüşmenin ardından Charles Michel, Twitter hesabından bildirgenin kabul edildiğini ve bu açıklamaya göre Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin birbirlerinin sınırlarını tanıma konusunda anlaştıklarını duyurdu. Elbette, toprak bütünlüğünün tanınması konusu, Aralık 1991'de imzalanan Alma-Ata anlaşmasına ve Azerbaycan'ın BM'ye üye olduğu Mart 1992'de mevcut sınırlarına göre tanındı. Elbette bahsedilen bu sınırlar idari sınırlardır. Devletler arası sınırların belirlenmesi, ikili komisyonun yanı sıra Rusya, Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin temsilcileri veya uzmanlarının katılımıyla belirlenecek.
Daha önce Ermenistan tarafından böyle bir açıklama yapılmadı ve Ermenistan, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü daha önce tanımıyordu. Bu açıklama, Ermenistan'ın Karabağ da dahil olmak üzere Azerbaycan'ın sınırlarını tanıdığına dair ilk açıklamadır. Sınırların tanınması ve sınırlandırılması çok ciddi bir konudur. Ermenistan'ın Azerbaycan'a geri vereceği topraklar olduğunu düşünüyorum.
-Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki yerleşim (anklav) bölgelerinin değişimi ne gibi zorluklara neden olur?
- Yerleşim arazilerine gelince, şimdi birşey söylemek zor. Çünkü Azerbaycan'ın Nahçıvan bölgesindeki Kerki köyü veya Gazah'taki 7 köy Ermenistan'ın kontrolünde. Bir de tartışılması gereken Gadabey ilçesine bağlı "Baş kent" köyü var. Sınırların belirlenmesi için düzenlenecek komisyonun faaliyeti sırasında bu konuların tartışılıp çözüme kavuşturulacağını düşünüyorum. Kısacası Azerbaycan'ın bir karış toprağı Ermenistan'da kalmayacak! Prag görüşmesindeki en önemli konu, Paşinyan'ın Azerbaycan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kendi dilinde tanımasıydı. Bundan sonra hem Azerbaycan hem de Ermenistan dışişleri bakanlarına bir ay içinde “Büyük Barış” için gerekli belgeleri hazırlamaları talimatı verildi.
-İran'da baş verenler etkiler mi? İran'a karşı 17 Ekim tarihinde insan haklarının ihlali ile ilgili yeni yatırımlar kabul edileceği bekleniliyor, Azerbaycan da bu yaptırımları uygulayanlar arasında yer alacak mı?
- Bu soruya cevap vermek çok zor. Azerbaycan'ın İran'a yönelik beklenen yaptırımları destekleyip desteklemeyeceği konusunda bir şey söyleyemem. İran politikasında temkinli olmalıyız. Çünkü İran komşu bir ülke ve İran'da yaklaşık 30 milyon soydaşımız yaşıyor. Ama aynı zamanda İran da zaman zaman ihtiyacımız olmayan onaylar alıyor. Yine İran'da hem insan hakları hem de uluslararası hukuk açısından her şeyin yolunda gitmesini diliyorum.
Ülker Fermankızı
-Sayın Milletvekili, Prag görüşmesinden sonra Ermenistan'ın Azerbaycan sınırlarını tanıdığına dair söylentiler Alma-Ata bildirisine mi dayanıyor?
- Azerbaycan lideri İlham Aliyev Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne katılmak üzere geldiği Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag'da Ermenistan başbakanı Nikol Paşinyan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel ile biraraya geldi. Prag'da yapılan dörtlü görüşmenin ardından Charles Michel, Twitter hesabından bildirgenin kabul edildiğini ve bu açıklamaya göre Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin birbirlerinin sınırlarını tanıma konusunda anlaştıklarını duyurdu. Elbette, toprak bütünlüğünün tanınması konusu, Aralık 1991'de imzalanan Alma-Ata anlaşmasına ve Azerbaycan'ın BM'ye üye olduğu Mart 1992'de mevcut sınırlarına göre tanındı. Elbette bahsedilen bu sınırlar idari sınırlardır. Devletler arası sınırların belirlenmesi, ikili komisyonun yanı sıra Rusya, Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin temsilcileri veya uzmanlarının katılımıyla belirlenecek.
Daha önce Ermenistan tarafından böyle bir açıklama yapılmadı ve Ermenistan, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü daha önce tanımıyordu. Bu açıklama, Ermenistan'ın Karabağ da dahil olmak üzere Azerbaycan'ın sınırlarını tanıdığına dair ilk açıklamadır. Sınırların tanınması ve sınırlandırılması çok ciddi bir konudur. Ermenistan'ın Azerbaycan'a geri vereceği topraklar olduğunu düşünüyorum.
-Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki yerleşim (anklav) bölgelerinin değişimi ne gibi zorluklara neden olur?
- Yerleşim arazilerine gelince, şimdi birşey söylemek zor. Çünkü Azerbaycan'ın Nahçıvan bölgesindeki Kerki köyü veya Gazah'taki 7 köy Ermenistan'ın kontrolünde. Bir de tartışılması gereken Gadabey ilçesine bağlı "Baş kent" köyü var. Sınırların belirlenmesi için düzenlenecek komisyonun faaliyeti sırasında bu konuların tartışılıp çözüme kavuşturulacağını düşünüyorum. Kısacası Azerbaycan'ın bir karış toprağı Ermenistan'da kalmayacak! Prag görüşmesindeki en önemli konu, Paşinyan'ın Azerbaycan'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü kendi dilinde tanımasıydı. Bundan sonra hem Azerbaycan hem de Ermenistan dışişleri bakanlarına bir ay içinde “Büyük Barış” için gerekli belgeleri hazırlamaları talimatı verildi.
-İran'da baş verenler etkiler mi? İran'a karşı 17 Ekim tarihinde insan haklarının ihlali ile ilgili yeni yatırımlar kabul edileceği bekleniliyor, Azerbaycan da bu yaptırımları uygulayanlar arasında yer alacak mı?
- Bu soruya cevap vermek çok zor. Azerbaycan'ın İran'a yönelik beklenen yaptırımları destekleyip desteklemeyeceği konusunda bir şey söyleyemem. İran politikasında temkinli olmalıyız. Çünkü İran komşu bir ülke ve İran'da yaklaşık 30 milyon soydaşımız yaşıyor. Ama aynı zamanda İran da zaman zaman ihtiyacımız olmayan onaylar alıyor. Yine İran'da hem insan hakları hem de uluslararası hukuk açısından her şeyin yolunda gitmesini diliyorum.
Ülker Fermankızı