“Laç'ın hasreti bitti!” Bu sözleri basına açıklamasında Azerbaycan Parlamentosunun üyesi, Aile, Kadın ve Çocuk İşleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Hijran Hüseynova söyledi.
Hijran Hüseynova’nın sözlerine göre, 44 gün süren ve Şanlı Zafer ile sona eren Vatanseverlik Savaşı, bugün siyasi ve diplomatik düzeyde devam ediyor:
“Azerbaycan geçtiğimiz dönemde önemli görevine doğru adım adım ilerliyor. Ordumuzun siyasî öngörüsü, diplomatik hünerleri ve cesareti ile memleketin başkomutanı Sayın İlham Aliyev'in yiğitliği sayesinde hedeflerimize adım adım ulaşıyoruz. Bugün biz artık Laçın, Zabukh, Sus'tayız!
Bu özel günde halkımızı, Laçın halkını kutluyorum! Tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, gazilerimize, savaşa katılanlara ve yiğit ordumuza teşekkür ediyoruz! Azerbaycan daha da gelişecek, halkımız ata topraklarına dönecek. Bugün çok mutluyuz, anayurdumuz Karabağ'a dönüyoruz, Karabağ'ımızın gizemli diyarı Laçin'e dönüyoruz ve sonsuza kadar bu topraklarda yaşayacağız!
Şu andan itibaren kimse bizi o topraklardan uzaklaştıramaz! Tarih aynı zamanda haklı mücadelemizi verdiğimizi de kanıtlıyor. Azerbaycan, BM Güvenlik Konseyi'nin 4 Kararını tek başına yerine getirdi. Ekonomik kapasitemizi artırmadan bunu başarmak zor olurdu. Ekonomimizin gelişmesi, güçlü bir ordu için, işgalden kurtarılan topraklarımızın yeniden ihyası için ve yaklaşık 30 yıldır yurtlarından zorla göç ettirilen vatandaşlarımızın müreffeh ve güvenli bir şekilde yaşaması için önemli bir konuydu. Savaşın sona ermesinden bu yana geçen kısa sürede, bu kadar çok yol, köprü, tünel yapımı, sosyal altyapı inşaatı, köy ve kasabaların inşası, tarihi ve dini mirasımızın restorasyonu, uluslararası havaalanlarının inşası, tüm bunlar ülkemizin ekonomik potansiyelini ve insanımızın inşa etme ve yaratma kararlılığını gösteriyor.
“Bugün Azerbaycan sorumlu ve onurlu bir devlet olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır”
Dünya ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar böylesine güçlü bir Azerbaycan ile işbirliğine hazırdır. Azerbaycan, 10 Kasım 2020 tarihinde imzalanan üçtaraflı anlaşma hükümlerine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Ülkemizin ekonomik ve siyasi üstünlüğü, devlet başkanımızın kararlılığı ve iradesi açıkça görülmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev o kadar akıllı ve mükemmel bir politika uyguluyor ki, karşı taraf ne kadar engeller çıkarmak istese de hiçbir şey başaramayacak ve başaramayacak. Çünkü Ermenistan bir taahhütte bulunmuştur ve bunu yerine getirmek zorundadır. Yeni yolun güzergâhının üçlü deklarasyona göre belirlendiği ve üzerinde mutabık kalındığı belirtilmelidir. Bu yolun bir diğer önemli önemi ise, Laçın şehrinin, Zabukh ve Sus köylerinin Azerbaycan'a geri dönmesinin, güvenlik hakkının sağlanması için koşullar yaratarak, genel olarak çatışma sonrası normalleşme için önemli bir adım olacağıdır. ve bu bölgelerden yerinden edilen on binlerce yerinden edilmiş kişinin onurlu dönüşü.
Karşı taraf tüm anlaşmalara ve yükümlülüklere uymamak için her türlü engeli oluşturmuştur. Buna cevaben Azerbaycan tarafı bir kez daha yapıcı olduğunu göstermiş ve yerel Ermeni nüfusun talebini dikkate alarak yolun Ermenistan'dan geçen kısmı tamamlanana kadar 4,7 km'lik geçici yolun yapımında kullanılmasına karar vermiştir. Bu, Ermeni nüfusun yeni güzergahı sorunsuz kullanmasını sağlayacaktır.
Laçın şehri, Zabukh ve Sus köylerinin Azerbaycan'a dönüşü, öncelikle uluslararası hukuk ve adaletin yeniden tesis edilmesidir. Bu nedenle, 1994 yılında bu topraklara yasadışı yerleşim, Ermenistan'ın savaş suçlarının bir başka tezahürü ve Cenevre Sözleşmelerinin ciddi bir ihlalidir. Buraya taşınan Ermeni aileler hiçbir zaman Karabağ'da, hatta Ermenistan'da yaşamamışlardır. Suriye ve Lübnan'da yaşayan Ermenilerdir. Dolayısıyla karşı tarafın yürüttüğü bu yasadışı yerleşim politikası bir savaş suçudur ve Ermenistan için uluslararası hukuki sorumluluk doğurmaktadır. Biz de bu gerçeği iyi değerlendirmeli ve konuyu ilgili kuruluşlar nezdinde gündeme getirmeliyiz.
Azerbaycan her zaman yükümlülüklerini yerine getirir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı ve Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı tarafından aynı gün imzalanan açıklamanın 6. paragrafı şöyledir: "Tarafların anlaşmasına dayalı olarak, Eski Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki bağlantıyı sağlayan Laçın koridoru boyunca yeni bir hareket güzergahının inşası önümüzdeki üç yıl içinde belirlenecek ve bu nedenle Rus barış gücünün korunması için gelecekteki yer değiştirmesi planlanıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti, Laçın Koridoru boyunca her iki yönde vatandaşların, araçların ve yüklerin hareketinin güvenliğini garanti eder.
Ancak Azerbaycan, Laçın şehrini geçerek yolu sadece 3 yılda değil, birkaç ayda inşa etti. Ermenilerin kendileri şok oldu, Azerbaycan 32 km'lik yol artı köprünün inşaatını "yıldırım" hızıyla tamamlarken, o yolun Ermeni tarafındaki 5 km'lik kısmı bugüne kadar yapılmadı. Bu, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki kıyaslanamaz farkın bir başka örneğidir. Karşı taraf herhangi bir yıkıcı adım atarsa, sert bir yanıt alacaktır. Azerbaycan, kısa süre önce gerçekleştirdiği kısa süreli "İntikam" operasyonuyla, üçlü Bildiri'ye uygun adımlar atılmazsa, Ermenistan yükümlülüklerini yerine getirmezse en sert tavrını göstereceğini bir kez daha kararlılıkla göstermiştir. Bu hem de Rusya tarafından teyit edilmiştir.
“Ermeniler Zengezur koridorunu çözmek için irade göstermezlerse Laçın koridoru ile ilgili imkanlarımız daha da genişleyecektir”
Rus barışı koruma görevlileri de sürece Rusya'nın imzaladığı belge olan Bildirge'ye saygı duyma perspektifinden yaklaşmalı. Azerbaycan, Rus barış güçlerinden herhangi bir talep veya fedakarlık istemiyor. Anlaşmaya göre Azerbaycan almak zorunda olduğu yolu inşa ettiyse - bu bizi ilgilendirmez, Ermenistan yapar veya yapmaz, özellikle Laçın Koridoru'na ne olacak - şimdilik bu yolda ilerlesinler dedi. Şimdi zaten Zengezur'u düşünüyoruz, Ermeniler Zengezur koridorunu çözmek için irade göstermezlerse Laçın koridoru ile ilgili imkanlarımız daha da genişleyecektir.
Zaman bizim lehimize çalışıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın bu konuda kararlı bir şekilde tavizsiz bir politika sergilediğini görüyoruz. Son zamanlarda Ermeni kamuoyuna daha maksatlı bir şekilde mesajlar gönderiliyor ve orada da yankı buluyor. Özellikle Zengezur olayında, Azerbaycan'ın her zaman herhangi bir uzlaşma düşünmediğini vurgulaması, ayrıca Batı Azerbaycan toplumunun yaratılması, Ermenistan'ın iddialarına karşı çıkacak bir siyasi modelin kurulduğunu teyit etmektedir. Yani siyasi, diplomatik, askeri, sivil tüm platformlarda bir avantajımız var ve bunu herkes hissediyor.
Burada özellikle belirtelim ki Azerbaycanlı Laçın Zafaril'e ilk tebrikler kardeş Türkiye'den geldi! Zaferlerimizle sevinen, acılarımıza ortak olan kardeşimizden! İki ülke cumhurbaşkanları arasındaki telefon görüşmesi, bugün Azerbaycan ve Türkiye'nin bölgedeki önemli süreçlerin ana katılımcıları olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Laçın şehrinin ve diğer bölgelerin kurtuluşu, Ermenilerin Laçın koridoru ile ilgili hayallerini de yıkıyor! Devlet kurumlarımız zaten Laçın'da, alanlar mayınlardan temizleniyor, çok yakında büyük inşaat ve restorasyon çalışmaları başlayacak ve “BÜYÜK DÖNÜŞ” haberine hep beraber sevineceğiz!
Ülker Fermankızı
Hijran Hüseynova’nın sözlerine göre, 44 gün süren ve Şanlı Zafer ile sona eren Vatanseverlik Savaşı, bugün siyasi ve diplomatik düzeyde devam ediyor:
“Azerbaycan geçtiğimiz dönemde önemli görevine doğru adım adım ilerliyor. Ordumuzun siyasî öngörüsü, diplomatik hünerleri ve cesareti ile memleketin başkomutanı Sayın İlham Aliyev'in yiğitliği sayesinde hedeflerimize adım adım ulaşıyoruz. Bugün biz artık Laçın, Zabukh, Sus'tayız!
Bu özel günde halkımızı, Laçın halkını kutluyorum! Tüm şehitlerimizi minnetle anıyor, gazilerimize, savaşa katılanlara ve yiğit ordumuza teşekkür ediyoruz! Azerbaycan daha da gelişecek, halkımız ata topraklarına dönecek. Bugün çok mutluyuz, anayurdumuz Karabağ'a dönüyoruz, Karabağ'ımızın gizemli diyarı Laçin'e dönüyoruz ve sonsuza kadar bu topraklarda yaşayacağız!
Şu andan itibaren kimse bizi o topraklardan uzaklaştıramaz! Tarih aynı zamanda haklı mücadelemizi verdiğimizi de kanıtlıyor. Azerbaycan, BM Güvenlik Konseyi'nin 4 Kararını tek başına yerine getirdi. Ekonomik kapasitemizi artırmadan bunu başarmak zor olurdu. Ekonomimizin gelişmesi, güçlü bir ordu için, işgalden kurtarılan topraklarımızın yeniden ihyası için ve yaklaşık 30 yıldır yurtlarından zorla göç ettirilen vatandaşlarımızın müreffeh ve güvenli bir şekilde yaşaması için önemli bir konuydu. Savaşın sona ermesinden bu yana geçen kısa sürede, bu kadar çok yol, köprü, tünel yapımı, sosyal altyapı inşaatı, köy ve kasabaların inşası, tarihi ve dini mirasımızın restorasyonu, uluslararası havaalanlarının inşası, tüm bunlar ülkemizin ekonomik potansiyelini ve insanımızın inşa etme ve yaratma kararlılığını gösteriyor.
“Bugün Azerbaycan sorumlu ve onurlu bir devlet olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır”
Dünya ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar böylesine güçlü bir Azerbaycan ile işbirliğine hazırdır. Azerbaycan, 10 Kasım 2020 tarihinde imzalanan üçtaraflı anlaşma hükümlerine uygun olarak yükümlülüklerini yerine getirmektedir. Ülkemizin ekonomik ve siyasi üstünlüğü, devlet başkanımızın kararlılığı ve iradesi açıkça görülmektedir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev o kadar akıllı ve mükemmel bir politika uyguluyor ki, karşı taraf ne kadar engeller çıkarmak istese de hiçbir şey başaramayacak ve başaramayacak. Çünkü Ermenistan bir taahhütte bulunmuştur ve bunu yerine getirmek zorundadır. Yeni yolun güzergâhının üçlü deklarasyona göre belirlendiği ve üzerinde mutabık kalındığı belirtilmelidir. Bu yolun bir diğer önemli önemi ise, Laçın şehrinin, Zabukh ve Sus köylerinin Azerbaycan'a geri dönmesinin, güvenlik hakkının sağlanması için koşullar yaratarak, genel olarak çatışma sonrası normalleşme için önemli bir adım olacağıdır. ve bu bölgelerden yerinden edilen on binlerce yerinden edilmiş kişinin onurlu dönüşü.
Karşı taraf tüm anlaşmalara ve yükümlülüklere uymamak için her türlü engeli oluşturmuştur. Buna cevaben Azerbaycan tarafı bir kez daha yapıcı olduğunu göstermiş ve yerel Ermeni nüfusun talebini dikkate alarak yolun Ermenistan'dan geçen kısmı tamamlanana kadar 4,7 km'lik geçici yolun yapımında kullanılmasına karar vermiştir. Bu, Ermeni nüfusun yeni güzergahı sorunsuz kullanmasını sağlayacaktır.
Laçın şehri, Zabukh ve Sus köylerinin Azerbaycan'a dönüşü, öncelikle uluslararası hukuk ve adaletin yeniden tesis edilmesidir. Bu nedenle, 1994 yılında bu topraklara yasadışı yerleşim, Ermenistan'ın savaş suçlarının bir başka tezahürü ve Cenevre Sözleşmelerinin ciddi bir ihlalidir. Buraya taşınan Ermeni aileler hiçbir zaman Karabağ'da, hatta Ermenistan'da yaşamamışlardır. Suriye ve Lübnan'da yaşayan Ermenilerdir. Dolayısıyla karşı tarafın yürüttüğü bu yasadışı yerleşim politikası bir savaş suçudur ve Ermenistan için uluslararası hukuki sorumluluk doğurmaktadır. Biz de bu gerçeği iyi değerlendirmeli ve konuyu ilgili kuruluşlar nezdinde gündeme getirmeliyiz.
Azerbaycan her zaman yükümlülüklerini yerine getirir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı ve Rusya Federasyonu Cumhurbaşkanı tarafından aynı gün imzalanan açıklamanın 6. paragrafı şöyledir: "Tarafların anlaşmasına dayalı olarak, Eski Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki bağlantıyı sağlayan Laçın koridoru boyunca yeni bir hareket güzergahının inşası önümüzdeki üç yıl içinde belirlenecek ve bu nedenle Rus barış gücünün korunması için gelecekteki yer değiştirmesi planlanıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti, Laçın Koridoru boyunca her iki yönde vatandaşların, araçların ve yüklerin hareketinin güvenliğini garanti eder.
Ancak Azerbaycan, Laçın şehrini geçerek yolu sadece 3 yılda değil, birkaç ayda inşa etti. Ermenilerin kendileri şok oldu, Azerbaycan 32 km'lik yol artı köprünün inşaatını "yıldırım" hızıyla tamamlarken, o yolun Ermeni tarafındaki 5 km'lik kısmı bugüne kadar yapılmadı. Bu, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki kıyaslanamaz farkın bir başka örneğidir. Karşı taraf herhangi bir yıkıcı adım atarsa, sert bir yanıt alacaktır. Azerbaycan, kısa süre önce gerçekleştirdiği kısa süreli "İntikam" operasyonuyla, üçlü Bildiri'ye uygun adımlar atılmazsa, Ermenistan yükümlülüklerini yerine getirmezse en sert tavrını göstereceğini bir kez daha kararlılıkla göstermiştir. Bu hem de Rusya tarafından teyit edilmiştir.
“Ermeniler Zengezur koridorunu çözmek için irade göstermezlerse Laçın koridoru ile ilgili imkanlarımız daha da genişleyecektir”
Rus barışı koruma görevlileri de sürece Rusya'nın imzaladığı belge olan Bildirge'ye saygı duyma perspektifinden yaklaşmalı. Azerbaycan, Rus barış güçlerinden herhangi bir talep veya fedakarlık istemiyor. Anlaşmaya göre Azerbaycan almak zorunda olduğu yolu inşa ettiyse - bu bizi ilgilendirmez, Ermenistan yapar veya yapmaz, özellikle Laçın Koridoru'na ne olacak - şimdilik bu yolda ilerlesinler dedi. Şimdi zaten Zengezur'u düşünüyoruz, Ermeniler Zengezur koridorunu çözmek için irade göstermezlerse Laçın koridoru ile ilgili imkanlarımız daha da genişleyecektir.
Zaman bizim lehimize çalışıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı'nın bu konuda kararlı bir şekilde tavizsiz bir politika sergilediğini görüyoruz. Son zamanlarda Ermeni kamuoyuna daha maksatlı bir şekilde mesajlar gönderiliyor ve orada da yankı buluyor. Özellikle Zengezur olayında, Azerbaycan'ın her zaman herhangi bir uzlaşma düşünmediğini vurgulaması, ayrıca Batı Azerbaycan toplumunun yaratılması, Ermenistan'ın iddialarına karşı çıkacak bir siyasi modelin kurulduğunu teyit etmektedir. Yani siyasi, diplomatik, askeri, sivil tüm platformlarda bir avantajımız var ve bunu herkes hissediyor.
Burada özellikle belirtelim ki Azerbaycanlı Laçın Zafaril'e ilk tebrikler kardeş Türkiye'den geldi! Zaferlerimizle sevinen, acılarımıza ortak olan kardeşimizden! İki ülke cumhurbaşkanları arasındaki telefon görüşmesi, bugün Azerbaycan ve Türkiye'nin bölgedeki önemli süreçlerin ana katılımcıları olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
Laçın şehrinin ve diğer bölgelerin kurtuluşu, Ermenilerin Laçın koridoru ile ilgili hayallerini de yıkıyor! Devlet kurumlarımız zaten Laçın'da, alanlar mayınlardan temizleniyor, çok yakında büyük inşaat ve restorasyon çalışmaları başlayacak ve “BÜYÜK DÖNÜŞ” haberine hep beraber sevineceğiz!
Ülker Fermankızı