Uzmanlar Derneği (UZDER) Genel Başkanı Yakup Toprak, sözleşmeli uzman erbaşlar konusunu Erken Haber'e değerlendirdi.
Uzman erbaşların 3269 sayılı Sözleşmeli Uzman Erbaş Kanunu kapsamında TSK bünyesinde görev yaptığını belirten Toprak, söz konusu uzman erbaşların ilgili kanunda belirtilen kadro karşılığı görev yaptığını, uzman erbaş, uzman onbaşı veya uzman çavuşlara kadro verilmesi gibi bir sorunun bulunmadığını söyledi.
Konu hakkında bilgi sahibi olmayanların "uzman erbaşlara kadro" talebini gündeme getirdiklerini kaydeden Toprak, "Sözleşmeli uzman erbaşlar, kanunda ve sözleşmelerinde yer alan kadroları karşılığında görevlendirilmektedir. TSK'da kadrosuz görevlendirme söz konusu olamaz" dedi.
"MUVAZZAFLIK VERİLMELİ"
Yakup Toprak, 1986'da çıkarılan kanundan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde sözleşmeli uzman erbaş yöntemine geçildiğini bildiren Toprak, verilen 3 aylık eğitimin ardından 1 ila 5 yıl arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme bitiminde bazı uzman erbaşların sözleşmesinin yenilendiğini bazı uzman erbaşların ise görevlerinden ayrıldığını kaydetti.
TSK bünyesinde görev yapan 200 bin civarında sözleşmeli erbaş bulunduğuna değinen Toprak, uzman erbaşlara muvazzaflık yani mesleki statüye kavuşturulma imkanı tanınması gerektiğini söyledi.
Toprak, "Uzman erbaşlara muvazzaflık verilerek subay ve astsubay gibi meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır. 3 aylık eğitim sonunda alınan uzman erbaşlara 1 veya 2 yıl süreyle eğitim verilerek, askeri hüviyet kazandırılması gerekir. Uzmanlar şu haliyle askerlik mesleğini değil, normal bir çalışma yürütmektedir. Uzman erbaşların tek beklentisi, yaptıkları işlerinde meslek statüsüne kavuşturulmalarıdır." diye konuştu.
"EĞİTİM BİRLİKLERİ OKULA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ"
Toprak, 1988'de çıkarılan 3466 sayılı kanun kapsamında Uzman Jandarma Okulu açılarak 1 yıllık eğitimin ardından muvazzaf olarak kadroya dahil edildiğini, bu uygulamanın 2012 yılında okulun kapatılmasıyla sona erdiğini kaydetti.
Uzman Jandarma Okulu örneğinde olduğu gibi uzman erbaşlar için de okullar oluşturulması gerektiğini savunan Toprak, şöyle devam etti:
"Uzman erbaşlara verilen 3 aylık eğitim yerine eğitim birlikleri okula dönüştürülerek, eğitim süreleri 1 veya 2 yıla çıkarılmalıdır. Okuldan mezun olan başarılı öğrenciler, muvazzaf olarak TSK kadrosuna dahil edilebilir. Böylece Silahlı Kuvvetlerimiz daha nitelikli ve uzman bir ordu gücüne kavuşturulmuş olacaktır. Sözleşmeli olarak kadroya alınan uzman erbaşların daimi statüsü de böylece sağlanmış olur."
"BAŞARI SAHAYA YANSIYACAKTIR"
Uzman erbaş olarak görev yapanların iş güvencesi ve gelecek garantisi olmadığından dolayı, "pamuk ipliği" inceliğinde görev yaptıklarını ifade eden Toprak, uzman erbaşlara muvazzaflık verilmesi halinde gelecek kaygılarının giderileceğini ve iş güvencelerinin sağlanacağını söyledi.
Uzman erbaşların iş ve gelecek güvencesine kavuşturulmalarının gerek aile yaşantılarını gerekse iş yaşantılarını doğrudan etkileyeceğine dikkati çeken Toprak, "Sözleşme, askerlerin gelecekleri önünde bir engeldir. Tarihi dolunca sözleşmesi yenilenmeyen bir uzman, sivil hayatta ne işi yapabilir, hangi işi kurabilir. Özellikle 3-4 dönem uzmanlık yapmış bir kişi, ilerleyen yaşı nedeniyle sivil hayatta başka bir işte çalışma imkanı bulamıyor. Muvazzaflık verilmesi halinde uzman erbaşların aile mutluluğu, gelecek güvencesi ve iş garantisi, doğrudan sahaya başarı olarak yansıyacaktır."
Uzman erbaşların 3269 sayılı Sözleşmeli Uzman Erbaş Kanunu kapsamında TSK bünyesinde görev yaptığını belirten Toprak, söz konusu uzman erbaşların ilgili kanunda belirtilen kadro karşılığı görev yaptığını, uzman erbaş, uzman onbaşı veya uzman çavuşlara kadro verilmesi gibi bir sorunun bulunmadığını söyledi.
Konu hakkında bilgi sahibi olmayanların "uzman erbaşlara kadro" talebini gündeme getirdiklerini kaydeden Toprak, "Sözleşmeli uzman erbaşlar, kanunda ve sözleşmelerinde yer alan kadroları karşılığında görevlendirilmektedir. TSK'da kadrosuz görevlendirme söz konusu olamaz" dedi.
"MUVAZZAFLIK VERİLMELİ"
Yakup Toprak, 1986'da çıkarılan kanundan itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde sözleşmeli uzman erbaş yöntemine geçildiğini bildiren Toprak, verilen 3 aylık eğitimin ardından 1 ila 5 yıl arasında sözleşme imzalandığını, sözleşme bitiminde bazı uzman erbaşların sözleşmesinin yenilendiğini bazı uzman erbaşların ise görevlerinden ayrıldığını kaydetti.
TSK bünyesinde görev yapan 200 bin civarında sözleşmeli erbaş bulunduğuna değinen Toprak, uzman erbaşlara muvazzaflık yani mesleki statüye kavuşturulma imkanı tanınması gerektiğini söyledi.
Toprak, "Uzman erbaşlara muvazzaflık verilerek subay ve astsubay gibi meslek sahibi olmaları sağlanmalıdır. 3 aylık eğitim sonunda alınan uzman erbaşlara 1 veya 2 yıl süreyle eğitim verilerek, askeri hüviyet kazandırılması gerekir. Uzmanlar şu haliyle askerlik mesleğini değil, normal bir çalışma yürütmektedir. Uzman erbaşların tek beklentisi, yaptıkları işlerinde meslek statüsüne kavuşturulmalarıdır." diye konuştu.
"EĞİTİM BİRLİKLERİ OKULA DÖNÜŞTÜRÜLMELİ"
Toprak, 1988'de çıkarılan 3466 sayılı kanun kapsamında Uzman Jandarma Okulu açılarak 1 yıllık eğitimin ardından muvazzaf olarak kadroya dahil edildiğini, bu uygulamanın 2012 yılında okulun kapatılmasıyla sona erdiğini kaydetti.
Uzman Jandarma Okulu örneğinde olduğu gibi uzman erbaşlar için de okullar oluşturulması gerektiğini savunan Toprak, şöyle devam etti:
"Uzman erbaşlara verilen 3 aylık eğitim yerine eğitim birlikleri okula dönüştürülerek, eğitim süreleri 1 veya 2 yıla çıkarılmalıdır. Okuldan mezun olan başarılı öğrenciler, muvazzaf olarak TSK kadrosuna dahil edilebilir. Böylece Silahlı Kuvvetlerimiz daha nitelikli ve uzman bir ordu gücüne kavuşturulmuş olacaktır. Sözleşmeli olarak kadroya alınan uzman erbaşların daimi statüsü de böylece sağlanmış olur."
"BAŞARI SAHAYA YANSIYACAKTIR"
Uzman erbaş olarak görev yapanların iş güvencesi ve gelecek garantisi olmadığından dolayı, "pamuk ipliği" inceliğinde görev yaptıklarını ifade eden Toprak, uzman erbaşlara muvazzaflık verilmesi halinde gelecek kaygılarının giderileceğini ve iş güvencelerinin sağlanacağını söyledi.
Uzman erbaşların iş ve gelecek güvencesine kavuşturulmalarının gerek aile yaşantılarını gerekse iş yaşantılarını doğrudan etkileyeceğine dikkati çeken Toprak, "Sözleşme, askerlerin gelecekleri önünde bir engeldir. Tarihi dolunca sözleşmesi yenilenmeyen bir uzman, sivil hayatta ne işi yapabilir, hangi işi kurabilir. Özellikle 3-4 dönem uzmanlık yapmış bir kişi, ilerleyen yaşı nedeniyle sivil hayatta başka bir işte çalışma imkanı bulamıyor. Muvazzaflık verilmesi halinde uzman erbaşların aile mutluluğu, gelecek güvencesi ve iş garantisi, doğrudan sahaya başarı olarak yansıyacaktır."